Haber Kartal: Sayın Müftüm, öncelikle ramazan ayında bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederim. Hocam, malum salgından dolayı ramazan ayını, dayanışma, birlik ve beraberlik ruhundan uzak yaşıyoruz. İlk haftayı geride bıraktık, Kartal’da ramazan ayı nasıl geçiyor?
Mustafa Baytar: Ben de teşekkür ediyorum. Başlamadan önce ramazanınızı tebrik ediyorum. Cenabı Hak huzur içerisinde dolu dolu yaşamayı nasip eylesin. Ramazan ayı birçok yönüyle rahmet ayıdır. Müslüman insanımızın geçmişiyle muhasebesini yapması, geleceğini planlaması, ibadetlerle buluşmamız gibi. Yani birçok güzelliğe kavuşmamız açısından ramazan bir ibadet ayı. Orucun emredildiği, Kuran’ın izan olduğu, sosyal dayanışmanın zirve yaptığı mübarek bir ay. Kuran’ın ifadesiyle Cenabı Hak ramazanın bin aydan daha hayırlı olduğunu ifade ediyor. Kuran’ın ilahı mesajının insanlıkla buluştuğu ay. İnsanın kuruyan dünyasına bir güneşin doğduğu, karayan sinesine bir hayat iksiri olarak bahşedildiği ramazan bir ömre bedel mübarek bir ay. Tabi ramazanın bir diğer özelliği oruç ibadetiyle bizleri buluşturması. Oruç birçok güzellikleri hayatımıza taşımaktadır.
CAMİLERİMİZDE RAMAZAN ÖNCESİNDE HAZIRLIKLARIMIZ YAPILDI
Malumunuz olduğu üzere, sabrı, şükrü, sosyal dayanışmayı, paylaşmayı ve bedensel sıhhati hayatımıza taşır. Dolayısıyla birçok özelliği ve güzelliğiyle Kuran’ın ifadesiyle insanlık tarihiyle başlayan bir ibadettir. İnsanı Mevla’sına yaklaştıran, takvaya ulaştıran, özüne kavuşturan, kendine dönüştüren, hatalarından kurtarmaya imkan sağlayan bir ay. Onun için Peygamber efendimiz, ‘Ramazan geldiği zaman rahmet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır, kötülükler engellenir” buyurmuştur. Buradaki temel maksat; iyi bir insan, kamil, olgun bir insan olma yolunda bir fırsat tanınmasıdır. İnsanın zaafları olabilir, hataları olabilir. Dinimizin güzelliği hatalarından kurtulma fırsatı yakalanmasıdır. Hatalarının farkına varması, kendini yenileyebilmesi, günahlarının affedilmesi açısından bir fırsat. Tabi son iki ramazan ayında da dünya bir Kovid-19 ile mücadele etti. Zor bir süreç. Bu durum hayatımızın her alınana da yansıyor. Geçen sene tam kapanma vardı. Evlerimizde, şahsi hayatımızda bunu değerlendirmeye çalışıyorduk. Bu sene kısmi kapanma var. Camilerimizde 5 vakit namaz kılınıyor. Ancak teravihleri evlerimizde kılmaya çalışıyoruz. Zor bir süreç. Ama bu zor süreçte de manevi atmosferi en iyi şekilde değerlendirmeye çalışıyoruz. Hem Diyanet İşleri Başkanlığı olarak hem de Kartal Müftülüğü olarak. Vatandaşlarımızın bu zor süreci en iyi şekilde atlatabilmeleri için, tedbirlere riayet ederek, sosyal mesafeye, maske, hijyene dikkat ederek ramazanın manevi atmosferinden istifade etmeleri sağlıyoruz. Camilerimizde ramazan öncesinde hazırlıklarımız yapıldı. Ramazan sürecinde de bunlara dikkat ediyoruz. Tüm camilerimizde mukavelelerimiz okunuyor. Beş vakit namazımız kılınıyor. Namaz öncesi sohbetlerimiz devam ediyor. Aslına bakarsanız en risksiz alanlarımızdan bir tanesi camilerimizdir. Cemaatimiz iyi bir sınav verdi, bilinçli hareket ediyorlar. Çok bulaşın olmadığı, pandeminin az seyrettiği yerler camilerimiz. Tabii bu konularda biz çok dikkatli davranıyoruz. Herkes seccadesini getiriyor, maskesini takıyor bizler de gerek gördüğümüzde uyarılarımızı yapıyoruz. Ama tabi gönlümüzden geçen eski ramazanlar gibi yaşanması. Teravihlerde, dolu dolu sosyal paylaşmayı, kaynaşmayı yaşamak. Bu açıdan teravih namazlarımız biraz buruk geçiyor ama buna rağmen en iyi şekilde değerlendirmeye çalışıyoruz. Bir de ramazan malumunuz üzerine zenginin fakirin halinden anladığı, açlığın ne olduğunun hissedildiği bir ay. Dolayısıyla sosyal dayanışma kaynaşmamızı, kardeşliğimizin, yardımlaşmamızın, sadaka, zekat ve fitrelerimizin, imkanı dar olan ihtiyaç sahibi kardeşlerimize ulaştırıldığı mübarek bir kardeşlik ayıdır. Biz de Türkiye Diyanet Vakfı Kartal Şubesi olarak vatandaşlarımızın bu zorlu sürecinde yanında olmaya çalışıyoruz. “Beklenen Sensin, İmkanını Paylaş, Kardeşinle Yakınlaş’ parolasıyla, yardım kolilerimizle, 1000 civarında ihtiyaç sahibi aileye yardımlarda bulunuldu. İhtiyaç çekleri dağıttık. Bu süreçte vatandaşlarımızın ramazanı en iyi şekilde yaşayabilmeleri için imkanlarımızı seferber ediyoruz.
EVLERİMİZİ MESCİDE DÖNÜŞTÜREREK MANEVİ ATMOSFERİ YAKALAYABİLİRİZ
Haber Kartal: Müftüm, belirtiğiniz üzere teravih namazları camilerimizde yaşanamıyor. İnsanlarımıza evlerinde yaşayacakları bu ibadette ilgili neler söylemek istersiniz?
Mustafa Baytar: Tabi her Müslüman doğal olarak bu ayı bir fırsata dönüştürmek istiyor. İbadet ayı olduğu için, ibadetlerimizin zirvesi ise namazlarımız olduğu için. Elbette cemaatle kılınan namazın ayrı bir feyz ve bereketi var. Camide kılınan namaz ile evde kılınan namaz daha farklı oluyor. Ramazana özgü teravih ibadetimiz var. Teravihlerin ayrı bir manevi atmosferi var. Ama dinimiz her şeyden önce insan sağlığını önemser. Her şey insanın huzuru, mutluluğu sağlığı içindir. İslam beş temel değeri muhafaza için gönderilmiştir. Bunlardan bir tanesi ise sağlığın korunması içindir. Dolayısıyla yetkililerin uyarılarına kulak vererek, o manevi atmosferi, hayatımızı riske atmadan, bir başkasının hayatını da tehlikeye sokmadan yaşamamız gerekiyor. Çünkü Bilim Kurulu’nun ortak verdiği karar doğrultusunda Diyanet İşleri Başkanlığımızın, Cumhurbaşkanlığımızın çıkarmış olduğu genelge doğrultusunda böyle bir karar alındı. Burada risk uzun süre kapalı bir ortamda bulunulmasının getirdiği sonuçlardan dolayıdır. Açık alanda her zaman namaz kılma imkanı maalesef olamıyor. Evde kılmanın bir burukluğu olurken aslında bunu bir anlamda da fırsata dönüştürebiliriz. Ailecek, çocuklarla evlerimizi bir mescide dönüştürerek o manevi atmosferi yaratabiliriz. Bu yaşananlardan dolayı teravihleri evimizde kılmamız, bu dönemde en ideal ve en istenen durumdur. Neden derseniz, sağlığımızı riske sokmadan o atmosferi evde yaşayabiliriz. Bizim tavsiyemiz, yetkililerin tavsiyelerine kulak verip, beş vakit namazlarımızda pozitif olmayan, sağlık riski taşımayan vatandaşlarımızın belirli kurallar dahilinde beş vakit namazlarını camilerimiz kılmasıdır. Ayrıca camilerimizde yatsı namazı da kılınıyor, aynı durumlar dahilinde buralarda da vatandaşlarımız katılabilirler. Ayrıca iftar sofraları salgından dolayı yasaklandı. Dolayısıyla ev iftarlarımızda onun huzurunu, manevi atmosferini yaşamamız lazım. İhtiyaç sahibi kardeşlerimize yardımcı olmak istiyorsak, bizzat onların iftar sofralarında yer almaktan ziyade yardımlarımızla onların iftar sofralarında olabiliriz. Çeşitli yardım kurumları bulunmaktadır. Kaymakamlıkların Vefa Destek Grubu, Türkiye Diyanet Vakfı Şubeleri, Kızılay veya cami görevlileri kanalıyla yardım yapılabilir. İhtiyacı olan vatandaşlarımıza desteklerini, katkılarını, yardımlarını ulaştırabilirler.
İSLAM ALİMLERİNİN GÖRÜŞÜNE GÖRE AŞI ORUCU BOZMAZ
Haber Kartal: Hocam, yaşanan salgına karşı sağlık otoritelerinin özellikle belirttiği en önemli silahımız aşı. Ama kimi tartışmalar da yaşanıyor. Oruçluyken aşı olmak orucu bozar mı? Siz neler söylemek istersiniz bu konuda?
Mustafa Baytar: Orucu bozan şeyler öteden beri bellidir. İslam alimleri tarafından, bizim dört mezhebin ileri gelen alimlerine göre, yeme içme yoluyla, bedene gıda içeren şırınga edilen şeyler orucu bozar. Ne gibi serum gibi. Yani onun bünyesini zinde tutacak şeyler. Diyanet İşleri Başkanlığımızın verdiği fetva doğrultusunda ve İslam alimlerinin de ortak görüşü, aşının orucu bozmayacağı yönünde. Kan vermenin orucu bozmadığı gibi. Burada bir zaruret var ve İslam hukukunda da zaruretler bazen mahsubu şeyleri mubah kılar. Sırası gelen vatandaşlarımızın randevu alıp aşılarını olmaları gerekir. Çünkü herkesin iftardan sonra aşı olması mümkün değil, hastanelerde de bir yoğunluk var. Dolayısıyla burada herhangi bir endişeye mahal bırakmadan vatandaşlarımız da endişe etmeden aşılarını olmalıdır.
Haber Kartal: Hocam, camilerin kullanım oranını nasıl buluyorsunuz? Genelde genç ve orta yaşlı cemaati camilere çekebilmek için neler yapıyorsunuz? Ya da ne yapmak gerek?
Mustafa Baytar: Teşekkür ederim, çok önemli bir soru. Tabii gençlerimiz geleceğimizdir. Hem geleceğimiz, hem de değerlerimizi ötelere taşımaları açısından, Biz hem Kartal Müftülüğü olarak, hem de Diyanet İşleri Başkanlığı olarak, toplumun her kesimine hizmet verebilme plan, programı ve gayreti içerisindeyiz. Kartalımızda gençlerimizi değerleri ile buruşturma adına, geleceğe hazırlama adına, ilim ve manevi değerlerimize yetiştirme adına birçok çalışmamız bulunmaktadır. Okul öncesi 4-6 yaş çocuklarımız için Kur’an kursları verilmektedir. Şu an Kartalımızda 40’ın üzerinde Kur’an kursumuz var buralarda bine yakın öğrencimiz bulunmaktadır. İlkokulu bitirip ortaokula devam eden yavrularımız için hafızlık kurslarımız bulunmakta. Yatılı hafızlık kursumuz devam ediyor, tabii kurallara uymak kaydıyla. Burada da 150 öğrencimiz var. Gençlik Koordinatörlük Merkezimiz var. Her görevlimiz en az 10 gençle irtibat içerisinde. Onlara rehberlik ederek maddi-manevi yardımcı oluyor. Mutlaka belirli bir program dahilinde günlük, haftalık, aylık buluşmalar yapılıyor. Cami ortamında gençlerimizin yararlanabileceği sosyal donatı alanları, gençlik merkezleri oluşturuyoruz. Buralarda gençlerimiz kütüphanelerde kitap okuyor. İngilizce kursu bulunuyor. Ayrıca bunların yanı sıra profesyonel olarak yapılan spor aktiviteleri var. Çocuklarımızın enerjilerini doğru alanda doğru mekanda kullanmaları açısından ve cami bünyesinde o manevi atmosferde diğer vakitlerde ibadetleri ile beraber gençlerimizin enerjisini doğru şekilde kullanmaları açısından rehberlik yapıyoruz. Ebru kurslarını, el becerileri kurslarını gençlik merkezlerimizde oluşturuyoruz. Cami projelerimizde bunlar var. Hanımlara dönük Kur’an kurslarımız var. Ailenin temel direği malum hanımlarımız. Toplumun temel çekirdeği ise ailedir. Gençliği yetiştiren ailedir. Her yaştaki hanımlarımıza dönük Kur’an kurslarımız var. Kur’an kurslarımızda sadece Kur’an eğitimi alınmıyor. 40’ın üzerinde hanımımız buralardan yararlanıyor. Şu an itibarıyla sosyal medya üzerinden eğitimler devam ediyor. Hanımlarımız buralarda sosyalleşip değerleri ile buluşuyorlar. El becerilerini geliştiriyorlar. İyi bir anne nasıl olur, ailede problem nasıl aşılır, bu doğrultuda aile ve dini rehberlik kurslarımız var. Orada uzmanlarımız var. Evlilik öncesinde iyi bir aile kurma noktasında, iyi bir eş nasıl olur eğitimleri veriliyor. Biliyorsunuz müftülükler artık nikah da kıyıyor. Bize müracaat eden eşlere nikah öncesi bir eğitim veriyoruz. Bilinçli aile olma, bilinçli eş olma, sorumluluklarıyla geleceğe dönük iyi bir aile nasıl olunur bunun ön eğitimlerini veriyoruz. Ayrıca Kur’an kursumuzda okuyan öğrencilerimizden 8’i de şu an camilerimizde mukabele okuyorlar. Bu Kartal’da bir ilk.
MÜSLÜMAN UFKU AÇIK İNSANDIR
Haber Kartal: Müftüm, yurt dışında da görev yapmışsınız, yurt dışındaki görevinizle Türkiye’deki görevinizi karşılaştıracak olursak ne gibi farklılıklar var?
Mustafa Baytar: Ben uzun süre yurt dışında, Dışişleri bünyesinde çalıştım. Biliyorsunuz Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, 150 ülkede temsilcilikleri var. Müşavirlik, ataşelik, din görevliliği gibi. Afrika’dan Amerika’ya, Japonya’dan Almanya’ya. Ben Avrupa’da kaldım. Ama farklı ülkelerde de görev yapma imkanı buldum. Burada hem milletimizin sesini hem de dinimizin ilahi mesajını doğru ellerle insanlarımıza ulaştırmaya çalıştık. Elbette yurt dışı tecrübesi önemli. Dünyayı okuma, daha geniş bir perspektiften hayatı okuma adına. Elbette Müslüman ufku açık insandır. Dünyanın farklı ülkelerindeki insanların tecrübelerinden istifade etmek lazım. Aklın yolu birdir. Yapılan güzel hizmetleri ülkemize taşımak adına da oradaki imkanlardan istifade etmek lazım. Ama ülkemizde de dünyaya örnek olacak çok güzel hizmetler yapılıyor. Ramazanda kampanyalar başlatıyoruz. Müslüman sadece kendinden sorumlu değildir. Afrika’sından Suriye’sine farklı ülkelerdeki mağdur insanların yaralarına merhem olmaya çalışıyoruz. Bu anlamda Suriye’deki kardeşlerimiz için evsiz kimse kalmasın diyerekten prefabrik evler yapmak için kampanyalar başlattık. Bu vesileyle Kartal’daki hayır sahiplerine teşekkür ediyorum. Allah kendilerinden razı olsun. ‘Su hayattır susuz kimse kalmasın’ diyerek Afrika’da su kuyuları açtırıyoruz. Dünyanın farklı yerlerine, dinimizi doğru anlatan ülkemizdeki yayınlardan Kur’an-ı Kerim başta olmak üzere birçok yayın ulaştırıyoruz. Elbette bizim de geçmişten gelen engin bir tecrübemiz var. Dünyaya bir hizmet sunma anlamında tecrübemiz var. Ama benim tavsiyem, bu sadece din adamları için değil herkesin dünyayı gezip görmesi, okuması, o tecrübelerden de yararlanması. Güzel olan şeyleri de alıp hayatlarına yansıtmalılar. O açıdan bizim için de ayrı bir tecrübe oldu.
Haber Kartal: Hocam son olarak eklemek istediğiniz bir şeyler var mı?
Mustafa Baytar: Bize bu fırsatı verdiğiniz için teşekkür ediyorum. Sizin okuyucularınızla buluşmamıza vesile olduğunuz için. Şu an her anı bir ömre bedel olan bir zaman dilimini yaşıyoruz. Mübarek ramazan ayı dolayısıyla hatalarımızdan kurtulacak, hayatımızda yeni bir sayfa açacak olan Kur’an’a yoğunlaşacağımız, kardeşlerimizle daha çok bir araya geleceğimiz böylesi bir aydayız. Hem İslami bilinç açısından hem yardımlaşma açısından. Kur’an ayında Kur’an’ın manasına da nüfuz eden bilinçli bir Müslüman olma yolunda bir hayat programımız olmalı. Bu bir başlangıç olmalı. Kendimizi revize edeceğimiz, yenileyeceğimiz bir fırsata dönüşmeli. Aynı zamanda mutluluk münferit değildir. Önce kişide başlar ama yakın çevresiyle, ailesiyle, sosyal çevresiyle topluma yansır. Dolayısıyla biz ruhumuzu güzelleştirirsek, toplumdaki sorumluluklarımızda o bilinçle hareket edersek inşallah ramazan sonrası bizim için yeni bir başlangıç olur. Bu sayede kardeşlerimizin ramazanı dolu dolu geçirmesini Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum. Birliğimize beraberliğimize vesile olmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum. İhtiyacı olan kardeşlerimizin derdine derman olan hayır sahiplerine ben buradan teşekkür ediyorum. Ramazanda bu biraz daha ön plana çıkıyor. İhtiyaç sahibi olan kardeşlerimizin mutlaka yanlarında olmalıyız. Bu bilinçle hareket eden kardeşlerimize de teşekkür ediyorum. Zorlu bir süreçten geçiyoruz. Ramazan ayı aynı zamanda duaların kabul edildiği bir aydır. Bol bol dua edelim. Toplumun tüm kesimlerini etkileyen, şimdiye kadar belki hiç görülmemiş bir imtihan sürecinden geçiyoruz. Elbette buradan çıkaracağımız dersler vardır. Bu durumdan kurtulmak için dua edelim lütfen. Müslüman bilinçli insandır. Hem camilerimize gelirken hem sosyal hayatımızda maske, mesafe, temizlik kurallarına dikkat edersek ben inanıyorum ki kısa zamanda bu zorlukların üstesinden geliriz. Ramazanımız da buna vesile olsun diyorum. Şimdiden kardeşlerimizin ramazanını tebrik ediyorum. Sizlere de en kalbi teşekkürlerimi sunuyorum.
Haber Kartal: Biz Teşekkür Ederiz.
Mustafa Baytar kimdir?
12.02.1965 tarihinde Erzurum ili Horasan ilçesi Aşağı Bademözü köyünde doğdu. İlkokulu köyünde tamamladıktan sonra 1984 yılında Erzurum İmam-Hatip Lisesi’nden mezun oldu. Aynı yıl Kars ili Arpaçay ilçesine İmam-Hatip olarak atandı. Yine aynı yıl Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni kazandı. 1986 yılında Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ne yatay geçiş yaptı ve 1989 yılında mezun oldu. Üniversite eğitimi sırasında Erzurum’un tanınmış hocalarından Arapça dersleri aldı. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın açmış olduğu Müftülük-Vaizlik sınavını kazanarak Antalya Hacı Mehmet Gebizli Eğitim Merkezinde 6 ay kurs gördü. Kurs sonunda Balıkesir ili Sındırgı ilçesi vaizliğine atandı. Daha sonra Erzurum Tekman, Kars Sarıkamış İlçe Müftülüğü görevlerini yaptı. Sarıkamış Müftüsü iken 1996 yılında Almanya Köln Ateşelik bölgesinde görevlendirildi ve 2002 yılına kadar bu görevini sürdürdü. Bu görevi esnasında çeşitli üniversitelerde Almanca ve akademik kurslara katıldı. 15 Ağustos 2002 tarihinde Erzurum İl Müftü Yardımcılığı görevine atandı.15 Ağustos 2008 tarihinde Erzurum Palandöken İlçe Müftülüğü görevine atandı.
3 Eylül 2014 tarihinde İstanbul Kartal İlçe Müftülüğü görevine başlayan Mustafa Baytar halen bu görevi yürütmekte olup Arapça, İngilizce ve Almanca bilmektedir.
Aldığı Ödüller: 1 derece terfi, 15’in üzerinde takdir ve başarı belgesi, Üstün Başarı Belgesi, 2 kez maaşla ödüllendirme.
Yorumlar kapalı.